17 Mart, 2008

Maç Günü

Maçlarla ilgili uzun uzun yorum yapmayı sevmiyorum. Herkes aynı gözlerle izliyor zaten maçı, özetini falan. Dün güzel, güneşli bir günde Şairler'de içip maça gittik, kapalıda maçımızı izleyeyip, sesimiz yettiğince bağırıp döndük eve. Tribündeki "Bir ölür bin diriliriz, hepimiz Filistin'iz" ve "Uçurtmayı Vurmasınlar" pankartları güzeldi. Maç çıkışı pankartlar toplanırken birkaçı dağılmıştı yere, birini aldım eve getirdim. Şansıma ne yazıyor diye baktım; "NASIL KOYDUK" yazıyordu. Deve Erol ekolünün izleri vardı pankartta. Sanırım 2 hafta önceki Galatasaray maçına ithafendi. Getirdim koydum zulaya. Bunlar bizle alakalı olan kısmı. Ama dün geceden beri basına yansıyan bir haber var; "Maç sonunda 2 Trabzonspor taraftarı bıçaklandı." Gel gör ki sebebini yazmamışlar. Ancak forumları takip ediyorsanız bilebiliyorsunuz. Burdan açıklayayım mevzuyu. Trabzonspor taraftarı arasındaki bir grup maç sonrası "Çarşı'ya yürüyelim" diye gider yapıp, ısrar ediyorlar gruptakilere. Hep beraber Beşiktaş'a yürüyecekler hesapta. Peki yürürken ne yapıyor Trabzonspor taraftarı? "Ermeni Çarşı'ya, İstanbul'da soykırım." diye bağırıp Ogün Samast'a methiyeler düzüyorlar. Dolmabahçe de boş değil o sırada. Bunları kabullenemeyen bir grup haklı olarak arıza çıkartıyor. Ama yazılı ve sözlü basını aç, sayfalarca oku kavganın sebebi olarak bulacakların "iki grup arasındaki sözlü sataşmalar sonrası olay kavgaya dönüştü"den öteye geçmez. Yazsanıza açık açık Trabzonspor taraftarının bu nidalarını, taşısanıza sayfalarınıza. Ama yemez, tırsak kalemlersiniz siz.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

hayır ne anlıyorlarsa bu ruh mastürbasyonundan!

yenilecekler işte. şans eşeğin a.ına su kaçırmadan terkedecek onları. bazen kabul etmek lazım bazı gerçekleri.